Koleksiyoner Sözcüğünün Kökeni

Koleksiyoner sözcüğünün kökeni İngilizce 'collect' kökünden gelmektedir.

Toplamak, bir araya getirmek anlamına gelen bu sözcüğe İngilizce edim eki olan 'er' takısı getirilmesile 'collector' yani toplayan, bir araya getiren sözcüğü çıkarılmıştır.

'Collection' is özel bir toplama yöntemi olarak yine bu sözcükten oluşturulmuş, özel bir toplama işi yapan; bu işi sanat haline getirenlere ise 'collectioner' yani koleksiyoner denmiştir.

Son yıllarda collectioner sözcüğünün yanında yine 'toplayıcı' anlamına gelen 'picker' sözcüğü duyulmaya başlanmıştır.

Genel anlamda benzer anlam ifade etse de, bildiğim kadarıyla picker tanımı özel bir koleksiyon(lar)la uğraşmaktan çok, bulduğu her nesneyi toplayan manasında kullanılmaktadır. Yani toplayıcıların belli başlı koleksiyon öğeleri yoktur; eski veya ilginç olan her nesneyi toplama eğilimindedir. Koleksiyonerin ise biriktirme skalası daha dardır ve sadece belli başlı şeyleri elde etmeye, biriktirmeye çalışır.

Koleksiyoner Belgesi Nasıl Alınır


Koleksiyoner Belgesi almak için en yakın müze müdürlüğüne gerekli evrakları (T.C. kimlik numarası, 3 adet vesikalık fotoğraf, ikametgah, adli sicil kaydı ile varsa elinizde bulunan taşınır tabiat ve kültür varlıklarından olusan bir liste) hazırladıktan sonra yazılı müracaat ederek koleksiyoner belgesi için başvuruda bulunabilirsiniz.

Koleksiyoner Belgesini gerçek veya tüzel kişiler alabilir.

Koleksiyonerlikten vazgeçmek isteyenler, ellerindeki eserlerin bağış veya satış yolu ile devlet müzelerinin almasını isteyebilir veya koleksiyoner belgesi olan başka koleksiyonerlere satış yolunu tercih edebilirler.

Koleksiyoner Belgesi Nedir


Koleksiyoner Belgesi, toprakaltı olarak tabir edilen; el değiştirmesi (alınıp satılması) özel izne bağlı kültür varlıklarının elinde bulundurulmasına verilen ruhsattır.

Koleksiyoner belgesi olmadan arkeolojik kültür eserlerini alamazsınız, satamazsınız, hatta elinizde bulunduramazsınız. Bu kategoriye giren eserleri devlet izniyle bulundurabilmek ancak müzeden alınacak koleksiyoner belgesi ile mümkündür; aksi takdirde ciddi manada suç işlemiş olursunuz, aman dikkat! Koleksiyoner belgeniz yoksa bu tarz eserlerden ceryandan kaçar gibi uzaklaşın. Benden söylemesi.

Koleksiyonerlerin Bilime Katkısı


İster inanın, ister inanmayın; bilim dallarının gelişip bugünkü seviyeye ulaşmasında koleksiyonerlerin ciddi katkıları olmuştur.

Bilimsel anlamda ilk toplayıcılar(koleksiyonerler) doğadaki çeşitlilik karşısındaki hayranlıkla farklı öğeleri bir araya getirmeye gayret etmiş, bunun sonucunda bir çok tabiat öğesinin (maden, bitki ve hayvanlar) bir araya getirilmesi ve keşfiyle özellikle canlıların bilimsel sınıflandırması noktasında önemli payları olmuştur.

Koleksiyon Kırık veya Eksik Öğeler İçerebilir mi


Bir çok koleksiyoner, koleksiyona dahil edilecek öğenin kusursuz ve eksiksiz olması gerektiği yönünde hemfikirdir. Bu belki ideal olandır, fakat koleksiyon öğelerini mükemmel durumda bulmak maalesef her zaman mümkün olmamaktadır.

Doğası itibariyle koleksiyonların çoğu eski belge ve objelerden oluşmaktadır. Tarih aralığı uzadıkça da ister belge, ister obje olsun; bulması zorlaşır. Koleksiyonu değerli yapan unsurlardan birisi de zaten zor bulunan öğelerin bir araya getirilmiş olmasıdır. Bu nedenle, nadir obje koleksiyonları, nadir kitap koleksiyonları, nadir belge, ferman, hat koleksiyonları paha biçilmez değerlere ulaşabilmektedir. Eğer her köşebaşında bulunabilen eserlerden oluşsa;hiç şüphesiz bu kadar değerli olmayacaklardı.

Bu mantıkla; müzedeki arkeolojik eserlerin değerini daha iyi anlayabiliriz. Kırık, her tarafı yapıştırılmış bir çömlek, kolu veya bacağı; hatta kafası eksik bir heykel veya çatlak bir sürahi, sanat değerinden çok; tarihe ışık tutması ve geldiği medeniyet hakkında verdiği bilgiler nedeniyle önemli ve değerlidir. Kolu eksik olduğu için Venüs heykeline 'değersiz' diyebilir miyiz? Ya da Hititlerden kalma paramparça bir çömlek için 'önemsiz' diyebilir miyiz? Bunu diyemeyeceğimiz gibi, bu gibi eserlerin muhafazası devlet tarafından da güvence altına alınmıştır. Ülkemiz de dahil olmak üzere bu gibi eserlerin alınıp satılması özel izne tabi tutulmuştur.

Bana göre de ideal olan parçanın kusursuz olmasıyla birlikte; çoğunlukla (en azından yerine daha iyisini koyabilene kadar) bulabildiğim temizlikte olanıyla da yetiniyorum. Peki daha iyisini bulunca ne yapıyorum? Eksiği olan bir başka kişiyle takas veya satış yoluna gidiyorum.

Benim koleksiyoner tanımlarımdan birisi de budur: Koleksiyoner, tarihe sahip çıkandır. İster kırık bir testi, ister kırık bir kumaş veya yırtık bir belge olsun; koleksiyoner, herkesin attığını saklayandır.