Koleksiyon Kırık veya Eksik Öğeler İçerebilir mi


Bir çok koleksiyoner, koleksiyona dahil edilecek öğenin kusursuz ve eksiksiz olması gerektiği yönünde hemfikirdir. Bu belki ideal olandır, fakat koleksiyon öğelerini mükemmel durumda bulmak maalesef her zaman mümkün olmamaktadır.

Doğası itibariyle koleksiyonların çoğu eski belge ve objelerden oluşmaktadır. Tarih aralığı uzadıkça da ister belge, ister obje olsun; bulması zorlaşır. Koleksiyonu değerli yapan unsurlardan birisi de zaten zor bulunan öğelerin bir araya getirilmiş olmasıdır. Bu nedenle, nadir obje koleksiyonları, nadir kitap koleksiyonları, nadir belge, ferman, hat koleksiyonları paha biçilmez değerlere ulaşabilmektedir. Eğer her köşebaşında bulunabilen eserlerden oluşsa;hiç şüphesiz bu kadar değerli olmayacaklardı.

Bu mantıkla; müzedeki arkeolojik eserlerin değerini daha iyi anlayabiliriz. Kırık, her tarafı yapıştırılmış bir çömlek, kolu veya bacağı; hatta kafası eksik bir heykel veya çatlak bir sürahi, sanat değerinden çok; tarihe ışık tutması ve geldiği medeniyet hakkında verdiği bilgiler nedeniyle önemli ve değerlidir. Kolu eksik olduğu için Venüs heykeline 'değersiz' diyebilir miyiz? Ya da Hititlerden kalma paramparça bir çömlek için 'önemsiz' diyebilir miyiz? Bunu diyemeyeceğimiz gibi, bu gibi eserlerin muhafazası devlet tarafından da güvence altına alınmıştır. Ülkemiz de dahil olmak üzere bu gibi eserlerin alınıp satılması özel izne tabi tutulmuştur.

Bana göre de ideal olan parçanın kusursuz olmasıyla birlikte; çoğunlukla (en azından yerine daha iyisini koyabilene kadar) bulabildiğim temizlikte olanıyla da yetiniyorum. Peki daha iyisini bulunca ne yapıyorum? Eksiği olan bir başka kişiyle takas veya satış yoluna gidiyorum.

Benim koleksiyoner tanımlarımdan birisi de budur: Koleksiyoner, tarihe sahip çıkandır. İster kırık bir testi, ister kırık bir kumaş veya yırtık bir belge olsun; koleksiyoner, herkesin attığını saklayandır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder